Blogger tarafından desteklenmektedir.


14 Haziran 2013 Cuma

Kız Kulesi

Posted by islamkalkan at 21:44 0 Comments
“Ah o İstanbul İstanbul olalı hiç görmedi böyle bir güzellik” diyerek başlıyorum sözlerime ve hemende ekliyorum eleştirimi; Fiyatlarınız biraz yüksek! Tamam biliyoruz dizilerde, posterlerde, haberlerde hatta dünya çapında ün salmış filmlerde hep Kız Kulesi gösteriliyor ama biraz fiyatları indirin lütfen.. Benim gönlüm hala Kız Kulesinin Bu şekilde Restaurant olarak işletilmesi değil de herkesin gezip görebileceği bir müze haline getirilmesinden yanayım.. Güzelliğini anlatmama gerek bile yok diye düşünüyorum.. Anlatılmaz yaşanır diyerek Kız kulesi hakkında ki diğer bilgilere geçiyorum. “Genç çiftleri ufak bir önerim olacak, Gözünüzü karartıp buraya gidip yemek yemeği düşünüyorsanız bir kez daha düşünün Üsküdar deniz kenarında çok güzel banklar var, kız kulesi manzarası eşliğinde çok güzel çekirdek yenebiliyor hemde küçük bir esnaftan alırsanız tanesi 1tl. :D “

Kız Kulesi’nin İç Görünümü Hakkında Bilgi;

Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmut’un, Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır.

Kız Kulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye;

Ovidius`un kaydettiği bir aşk hikayesidir.
Hero ile Leandros adlı iki gencin hüzünlü aşkını anlatan bu hikaye Hero`nun kuleden ayrılmasıyla başlar. Hero Afrodit`in rahibelerindendir ve aşka yasaklıdır.
Yıllar sonra Afrodit`in tapınağında yapılan bir törene katılmak için kuleden ayrılır ve orada Leandros ile karşılaşır. Birbirine aşık olan iki genç Leandros`un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar.
Kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına ve yasak sevişmelerine tanıklık eder. Leandros`un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde Hero`nun yaktığı sevda ateşinin feneri söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğazın sularına gömülür. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi`nden boğazın sularına bırakır.
Kavuşamayan aşıklara atfen anlatılan bu hikayeden başka bir de; Kleopatra`nın sonuna benzer bir sonun anlatıldığı yılan hikayesi vardır. Kehanete göre kralın birine çok sevdiği kızı on sekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Bunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir.
Kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan prensesin tenine süzülerek zehrini boşaltır. Kral kızına demirden bir tabut yaptırarak Ayasofya`nın giriş kapısının üstüne yerleştirir. Bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır.
Yılanın ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikayeler anlatılır.
En son anlatılan hikaye ise Osmanlı Dönemi ile ilgilidir. Battal Gazi`nin askerleri ile Kızkulesi`ne baskın yaparak kuleye saklanan hazinelerin ve Üsküdar Tekfuru`nun kızını kaçırdığı ile ilgili hikayedir.
Battal Gazi tekfurun kızı ve hazinelerini aldıktan sonra Üsküdar`dan atına atlayıp oradan uzaklaşmıştır. Çokça bilinen “Atı alan Üsküdar`ı geçti” lafı bu hikayeden gelir.
Bu hikayeden günümüze gelen bir diğer şey de küçük kulemizin ismi ile ilgilidir. Diğer efsanelerdeki prenseslere de atfen Türkler buraya Kız-Kulesi ismini vermişlerdir. Antikçağ`da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule bir ara da Tour Leandros ismi ile ün yapmıştır. Şimdi ise “Kızkulesi” ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.

Asıl Yapılış Amacı;

Bu kule, Bizans döneminde gözlem eviydi ve gelen geçen ticaret gemilerinin kontrolü burada gerçekleştirilirdi. İstanbul’dan, Sarayburnu önlerinden bu adaya da bir zincir çekiliydi, tıpkı Haliç’e gerildiği gibi!
Türkler İstanbul’u aldıktan sonra, eski kule yıktırılıp yerine yenisi, ahşap olarak yapılmış. 1719da bu kule yanınca, bina yeni baştan ve taştan inşa edilmiş. 18.yüzyıl sadrazamlarından Hekimoğlu Ali Paşa, 1755 yılında Sultan III. Osman tarafından bu kuleye hapsedilmiş. I. Mahmut’un saray kızlar ağası Beşir’in de boynu, Kızkulesi’nin dalgaları dövdüğü kayalıklarında vurulmuş.
1839 Tanzimat Fermanının ilanından sonraki yıllarda bir süre karantina işlevi gören Kızkulesi, yakın zamanlara kadar deniz feneri görevi yaparken, günümüzde özellikle turistlere hizmet veren bir İstanbul güzelliği olarak hizmetini sürdürmektedir.

Kız Kulesi’ne Nasıl Gidilir?

Üsküdar’dan:
Üsküdar/Salacak’tan – Kızkulesi’ne ring seferleri:
Hafta içi 12:30 – 18:30, hafta sonu ise 11:00 – 18:30 saatleri arasında ring seferi mevcuttur.
Ortaköy’den Kızkulesi’ne:
Ortaköy’den Kızkulesi’ne: 13:00,15:00,17:00 (Ortaköy cami yanı, İdo deniz iskelesi),
Kızkulesi’nden Ortaköy’e: 14:30, 16:30, 18:30’da tekne seferleri mevcuttur.
“Kızkulesi hafta içi hergün 12:30 – 18:30 ve haftasonu 11:00 – 18:30 saatleri arasında herkese açıktır.
Ulaşım maliyet:i 5-6-7 lira civarında.” 
İnternet Adres: http://www.kizkulesi.com.tr/
Telefon: +90-216-342-4747

Kız Kulesi Krokisi;

Kız Kulesi Fotoğrafları;

Daha Fazlası İçin Etikete Tıklayınız:

Sevdiklerinle Bu Bilgiyi Paylaş

Son Yazılarımız Mailine Gelsin

Subscribe to our Mailing List. We'll never share your Email address.

0 yorum :

back to top