Mini NLP Kursu 4. Hafta
NLP ‘nin diğer
ayağı ise Davranış Esnekliğidir.
Etrafınızda
çocukları olanlardan şunu hiç duydunuz mu? 100 kere söyledim yine yapıyor? Ya
da eşlerin birbiri için söylediğini duymuşsundur. 100 kere söylemiş ve çocuk
aynı davranışı yapmış. Ve 101 i de söylemiş.. Tam da bu noktada Eınstaın ın
sözünü söylemeden geçemeyeceğim.. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde
edemezsiniz..
Aynı şeyleri
yaparak ulaşamadığımız hedefe ulaşmak için direnmek yerine B planına geçmeye ne
dersiniz? İstediğiniz bir amaca ulaşmak için bir yöntem izliyorsunuz ve
başarılı olamadığınızı görüyorsunuz.
Bu
durumda ne yaparsınız?
Aynı
yöntemle tekrar başarılı olmayı mı umarsınız yoksa yeni metodlar mı
denersiniz.?
NLP'
de esneklik yasası; eski yöntemin başarısızlığında yeni bir yolun izlenmesini
söyler. Esnekliğimiz arttıkça sisteme olan hakimiyetimiz de artar.
Peşinde olduğunuz
sonuçlan alıncaya dek davranışlarımızı değiştirmeye hazır olmaktır. Aslında bu
unsur bazen yanlış anlaşılabilir.Yaptığınız şey sizi hedefe götürmüyorsa başka
bir şey deneyin seçeneklerinizi artırın mesajı verilmektedir. İnsanların çoğu
ilişkilerinde çukura düştüğünü görmesine rağmen hala kazmaya devam ederler.
Esnek olmayı
seçmek mutlu olmayı seçmektir. Hayatta karşınıza engel olamayacağınız ve
kontrol edemeyeceğiniz olaylar da çıkacaktır. Olayların içinden esnek olma
yeteneğiniz sayesinde sıyrılacaksınız.
Eğilen kamış rüzgarda kırılmaz, oysa
koskoca çınar ağacı çatlar, yarılır ve devrilir.
NLP farklı seçenekleri ve yöntemleri geliştirecek yaratıcı
çözümler bulma konusunda teknikler sunar.
NLP nin varsayımlarından birisi de seçeneklerin sınırsız
olduğudur.
İnsanlar o anda
ellerindeki en iyi seçeneği kullanırlar Pişmanlığın ve "keşke"
kelimesinin anlamsızlığını ortaya koyan bir ilkedir Her ne şekilde karar
verdiysek ,unutulmamalıdır ki o kararımız; o anki en iyi seçeneğimizdir.
Geçmişi ile pişmanlıklar içinde yaşayanlar şimdiki
aklım olsaydı yapmazdım derler.Şimdiki aklınızın olabilmesi için bunları
yaşamanız gerekiyordu..Her şey bir deneyim den ibaret..Eski anılarınıza taze
gözyaşı dökmeyi bırakın...Kaçırdıklarınıza üzülmek yerine bari bundan sonraki
yaşamı yakalayın.
Evet konumuz seçeneklerimiz…
Uygulama Bu soruları not alın ve bu hafta
cevaplayarak deneyimlemeye çalışın.
Hayatınızda seçeneklerinizi ne belirler? Hiç
düşündünüz mü?
Mesela çok sevdiğiniz
kiram ayacağınız bir arkadaşınız sizden ısrarla bir şey yapmanızı istese.. Bunu
yapma olasılığınız neye göre değişir? Bu ne istediğine göre değişir
diyebilirisiniz... Konumuz bu değil... Evet ya da hayır cevabınız neye
bağlıdır?Bu sorunun sizi zorladığının farkındayım...Bu sorunun cevabını sizden
bir şey isteyen ilk kişide düşünmenizi istiyorum.. Ben bu cevabı neye göre
verdim acaba? sorusunu kendinize sorun lütfen..Ve tabi ki not alın..
Mesela Sevdiğiniz bir arkadaşınız
sizden 2 saatlik işi olduğunu ve bebeğine bakıp bakamayacağınızı sordu... Ya da
bir arkadaşınız bilgisayardan pek anlamadığını ve ona anlatıp anlatamayacağınız
sordu.. Cevabınızı neye göre belirlerisiniz
Kişilerin seçenekleri
içinde bulundukları ruh halleri ile sınırlıdır..Bakış açımızı ve
farkındalıklarımızı genişlettiğimizde seçeneklerinizin birden attığını
göreceksiniz. NLP ye göre;
1 seçeneğe sahip olmak hiç
seçeneksizliktir
2 seçeneğe sahip olmak
çelişki yaratır
3 ve daha fazlasına sahip olmak
özgürlüktür
Peki
seçeneklerimiz ruh halleri ile sınırlı ise ruh halinizi değiştirmek isteyebilirsiniz.
Peki ama nasıl ?Değişimi
gerçekleştirmek için önce durumun farkına varmak gerekir Farkına varamadığımız
hiç bir durumu değ i süremeyiz. Zaten süregelen bir durum diyerek değişimin
varlığını yok sayacak kadar kabullenmişseniz bu ruh hali ile özleşmişsiniz
demektir.
Kendinizi çıkmazda hissettiğiniz bir ruh halinde
iseniz problemle boğuşmak bosunadır.Kendinizi olayın içindeyken çaresiz
hissedebilirsinizOlayın dışına çıkarak kendinizi karşıdan seyretmeniz
gerekir.Bu yüzden de biz bir başkasına çok kolay akıl veririz. Çünkü olayın
içinde değilizdir ve olayı karşıdan geniş bir açı ile seyredebiliyoruzdur.
Olayın içinde ve dışında olmayı beynimiz nasıl gerçekleştiriyor bu konuyu da
ilerleyen derslerimizde göreceğiz.
Her an kendimizle ilgili
en iyi seçeneği seçmeye çalışırız. Bir dakika sonra pişman olsak bile. Bir
dakika sonra yaşadığımız pişmanlık daha iyi bir seçeneği gördüğümüz içindir.
Bazen hatalı ya da yanlış gibi görünen durumlardan karşımızdaki kişilerin o an
için ellerinden gelenin o olduğunu bilmek gerekir.
Geçmişte yaşadığımız
olaylardan kendimizi ya da başkalarını suçluyor isek; artık şunu biliyoruz o an
en iyi seçeneğimiz oydu... Bize olumsuz davranan bir kişinin de becerebildiği en
iyi seçenek bize yaşattığı şeyin tam da kendisi idi..
O an ki seçenek yalan söylemek olabilir, bağırmak,
terk etmek ya da aldatmak olabilir.
Sorumluluğunu
kaldıramadığını düşünüyorsa eşini terk edebilir.
İçindeki
duygusal çöküntüyü tamir edebilmek için çok alışveriş yapabilir.
Sınırları
korumak için bağırabilir. Her ne yapmış iseler becerebildiği tek seçenek oydu.
Hemen
bir hikaye ile devam edelim..
Genç
deve annesine sormuş:
"Anne
neden bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne
cevap vermiş:
"Çölde
kuma batmamak için."
Genç
deve tekrar sormuş:
“Peki
, kirpiklerimiz niye bu kadar gür?”
Anne
tekrar cevap vermiş:
“Çölde
kum fırtınalarında gözümüze kum kaçmasın diye.”
Merakı
yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
”Bizim
niye hörgüçlerimiz var?”
Anne deve sabırla yanıtlamış:
“Çölde
çok uzun süre susuz idare edebilmek için, suyu hörgüçlerimizde depolarız.”
Sonunda dayanamayan genç
deve sormuş:
“Peki, anne biz hayvanat
bahçesinde ne yapıyoruz?”
Evet herkes becerebildiği kadar yaşarmış...Anne
devenin de becerebildiği sadece bu...
İnsanlar ellerindeki seçenekleri uygular
dedik...İnsanlar geçmişte yaşadığı olayları kabullenmediği ve affedemedikleri
için acı çekmeye devamederler. O olayı her
düşündüğünde beyinde oluşturduğu patika yoldan tekrar yürüyerek kalıcı hale getirir. İşin daha da ilginç tarafı beyin gerçekle hayali ayırt edemez ve siz her
düşündüğünde beyinde oluşturduğu patika yoldan tekrar yürüyerek kalıcı hale getirir. İşin daha da ilginç tarafı beyin gerçekle hayali ayırt edemez ve siz her
düşündüğünüzde
gerçekmiş gibi işleme alır.
Affedemediğiniz her kişi
ile bir bağ içindesiniz. Bu hayatta her ne yaşamışsak bir amaç içindi... Şimdi
o amaca teşekkür etme zamanı..
Aslında bu dünyada herkes bizim oyun arkadaşımız
..Eğer bir sıkıntı yaşamışsak bu sıkıntı bizim göremediğimiz bir şeyi görmemiz
için vardı. İçimizde bastırdığımız ve göremediğimiz öfkeleri dışarıya atmak
için vardı. Ve yüzleşmek için...
Huzurlu bir hayat
istiyorsak sen suçlusun demek yerine biran önce temizlenmemiz ve arınmamız
gerekiyor. Korkularımızı temizlememiz gerek... Hayatınızda sürekli yaşadığınız
ve kısırdöngüye dönen durumlara dikkat edin...Bu olaylarla beraber yaşadığınız
bir duygu vardır.Bu duyguyu farkedin... Siz bu korkuyu
mizlemeden yani sınavı
bitirmeden bunu size yaşatanlarla ilişkiyi keserve başka bir kişi ile ilişkiye
baslarsanıztekraraynı sorunu yaşarsınız... Zaten böyle de olmadı mı
hayatımızda... Çünkü bu senin sınavın sınavdan kaçtığın için tekrar aynı sınava
tabisin.
Eğer bu karmik sıkıntımızı
çözemezsek hayatımızda olan kişilerle yani çocuklarımız eşimiz anne babamız ile
çatışmaya başlarız.
Karmayı
şu şekilde anlatabilirim size... Diyelim ki bir kişinin malına zarar vermiş
olalım .Ona zarar verdiğimiz anda onun hayatında bir karma oluşturuyorsunuz...
Yani enerji gönderiyoruz. Evren de hak yasasına göre etme bulma döngüsünü sizi
içine alarak devreye sokuyor. Kişiye zarar verdiğinizde sistemin sizi tekrar
yola getirebilmesi için size bir etki vermek zorunda.. Siz bu etkiyle tekrar
arınma sürecine giriyorsunuz. Yani başınıza bir hastalık, sizi sıkıntıya
sokacak bir durum...gelebilir
Mevlana'nın da dediği gibi İncittiğin yerden
incinirsin.
Bütün
bunlar bize ninelerimiz ve dedelerimiz tarafından da anlatılagelmiştir.
Bu
karma atalarımızdan itibaren geliyor. Hani bir söz vardır "Dede erik
çalmış, torunun dişi kamaşmış" diye.. Bütün bunların örnekleri fazlaca
mevcuttur.
Nesiller önce yapılan bir
hata genetik olarak torunlara geçiyor. Hayatta faturası ödenmeyen hiçbir şey
yoktur. Bu dünyada tesadüf diye bir şey yoktur. Karşınıza çıkan her insanın bir
sebebi vardır Sizin ondan onun da sizden alacakları ve verecekleri vardır...
Hep de dibe vurduğumuzzamanlarda bu arınma sürecine
gireriz.. Tıpkı bir çıbanın uç vererek boşalması gibi.
Eğer hala görmeniz gereken
karmalarınız varsa hayat size bunu zorluklar kısıtlamalar veya diğerlerine
yardım etme arzusu şeklinde size sunacaktır
Atalardan
Kalma Karmalara gelince;
Dünyaya yeni gelen bir ruh
yedi nesil atasının toplu Karmasını üstlenir.Karma genetiK olaraK bir bireye
programlanır. Yaşam Koşullarını ve bu bireyin sağlığını etkiler. Bütün Kötü
gelişen olaylar ne yazık Ki Karma neticesinde gerçekleşir. Şu an dünya üzerinde
en dehşet verici olaylar derin karmaların çözümüdür. Karmanın değeri sevgidir.
Gerçekten niyet edip kendini ve başkalarını affetmeye hazır olup yüreğini
koşulsuz sevgi ile açabildiğin sürece karmalarınız kesilir ve özgür bir birey
haline gelebilirsin...
Bununla ilgili yaşanmış
bir olayı paylaşmak isterim... Bir kişi gençlik yıllarında birisi ile kavga
eder...Bu kavgada o kişinin kulağını ısırarak koparır. Ve yıllarca tazminat
öder... Aradan yıllar geçer ve oğlunun çocuğu olur... Yani artık dede
olmuştur... Doğan erkek çocuğun bir kulağı yoktur... Bu gibi olaylara
etrafınızda da tanık olabilirisiniz.. Hiç bir şey tesadüf değilidir..
O zaman affederek
kendimizi özgür bırakmalıyız.
Evet
şimdi affetmeye hazır mısınız... AFFETME zamanı.
0 yorum :
Yorum Gönder