Mini Liderlik Kursu 1. Hafta
“Liderlik En Güçlü Olmak Değildir Bazen…”
Erkut Ergenç
Liderlik kavramı bana daima çok iddialı gelmiştir…
İddiasını içeriğinden ziyade tarihten beri süregelen bir çatışma ve rekabet kültürü ile beslenmesine bağlıyorum. Liderlik bilinmeyen zamanlardan günümüze kadar hep tartışma konusu olmuş, herkes kendine göre bir doğruyu öne sürerek süreci duygularıyla beslemiştir…
Liderliğin günümüzde popüler bir kavram olması ve üzerine birçok şeyin yazılması onu yeni bir kavrammış gibi yansıtmakla birlikte Liderlik insanlık kadar eskidir. Milattan öncesine dayanan süreçlerde bile Liderliğin etkin ve etkili bir şekilde nasıl işlediğini görmek açık bir şekilde mümkündür.
Örneğin; Ünlü filozoflardan Sokrates’in fikirlerinden ötürü mahkûm edilmesi ve sonrasında ölüm cezası ile cezalandırılmasıyla birlikte Liderlik Sürecinin nasıl işlediği ve günümüze kadar nasıl etki ettiği düşünüldüğünde kavramın ebed-müddet bir anlayış olduğunu da ortaya koymaktadır.
Sokrates’in idarecilerin akıllı olmaları gerektiği ve hatta ya devlet adamlarının filozof ya da filozofların devlet adamı olması gerektiğini savunması ve o dönemki Atina yönetimini eleştirmesi aslında bir rekabetin oluştuğunu ve ötesinde yakalanıp cezalandırılması bir çatışmanın varlığını da göstermektedir.
Atina Yönetimi tarafından öne sürülen suçlamaları; düzenin temellerini sarsmak, düşüncelerini cesurca ve özgürce dile getirmektir. Sokrates aslında bir alan yaratmış ve o alana destekçilerini çekmeyi başarmıştır. Öğrencisi Platon tarafından daha sonra yazılanSokrates’in Savunması adlı eserin üçüncü bölümünde verilen cezanın ileride nasıl bir sonuç doğuracağı ile ilgili değerlendirmesinde aslında bir liderlik sürecini tanımlamaktadır;
“Atinalılar, biraz daha sabredemediğiniz için, bilge adam Sokrates’e ölüm cezası veren şehrin kötü şanını yükleneceksiniz. Sizleri kötülemek isteyecek olanlar, bilge olmasam bile bilge olduğumu söyleyecekler…” *
Liderliğin en önemli göstergelerinden olan takipçilerin oluşması için en önemli unsurlardan birinin yeni bir fikir [alan] yani bir dava ortaya koyması ile Sokrates’in bunu başardığını görüyoruz.
Bununla birlikte süreci bizlere ulaştıran Platon’un, hocasının fikirlerini hayata geçirmek için gerçekleştirdiği çabalarında ayrıca bir liderlik süreci ve hatta belki de ilk defa ortaya çıkan bir Liderlik Eğitimi kavramına da rastlamak mümkün.
Platon bu fikirleri hayata geçirerek bir akademi kurulmasını sağlamıştır. Platon’un buradaki amacı yetişmiş ve eğitilmiş aklıyla yönetecek bir Lider (filozof-kral) yetiştirmektir. Bu amacına da ulaşmış ve akademi, devlet adamları ve birçok yasa koruyucuyu ortaya çıkarmıştır. Akademi Helenistik dönemin sonuna kadar yunan dünyasına da şekil vermiştir. **
Her bir Liderlik Sürecinde bir gerekçe olduğunu görüyoruz. Buradaki anahtar nokta; Liderliğin bir ihtiyaçtan doğması ve bu noktadan hareketle bir iddia barındırmasıdır. İşte buradan başlayabiliriz;
Yukarı Çık
0 yorum :
Yorum Gönder